03 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

BBP lideri Mustafa Destici’den organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in iddialarına sert tepki

İşte o açıklamalardan satır başları; Destici, “Biz her zaman devletin ülkenin bütünlüğünün birliğinin milletin ve milli iradenin yanındayız. Seçilmişlerin yanındayız. Özellikle ülkemizin içinden geçtiği bu kritik süreçte yeni sistemle birlikte Türkiye Cumhuriyeti devleti çok güçlü adımlar arttı. Libya'dan Azerbaycan'a, Suriye'den Kıbrıs'a, Doğu Akdeniz'e… Daha farklı noktalar da var. Bütün bunlar dünyada kendisini büyük devlet olarak ifade eden ama 100 yıldan fazla bir sürede hatta 200 yıldan fazla bir sürede özellikle masum coğrafyalara ve İslam coğrafyasını sömüren emperyalistlere karşı siyonistlere karşı bir başkaldırı var. Emperyalistlerin kuyruğuna basmış oluyorsunuz. Türkiye etki alanını arttırdı. Bunlar ellerine geçirdikleri tüm fırsatları değerlendiriyorlar. Kim Türkiye Cumhuriyeti devletiyle, Türk milletiyle ya da seçilmiş hükümetle karşı karşıya gelirse bunlar burada kendileri açısından avantaja çevirmek için çok rahat bir şekilde pozisyon alabiliyorlar. 15 Temmuz hain FETÖ darbesinden sonra terörün tüm unsurlarına karşı topyekün bir mücadele var. Bu mücadelede de başta ABD ve Avrupa Birliği ve İsrail olmak üzere bölgede Türkiye'ye karşı mevzilenmiş olan güçleri ciddi anlamda rahatsız ediyor. Bu mücadelenin başında elbette ki Sayın Cumhurbaşkanımız var onunla birlikte hükümet üyesi olan arkadaşlarımız var. Bugün bu mücadele topyekün yapılıyor. Bu birliği de beraberliği de ortak ruhu da yok etmeye yönelik bir süreç. Bunlar her şeyi değerlendirme noktasında asla hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar. İçişleri Bakanımız temiz, dürüst gerçekten çalışkan vatanını milletini seven bir arkadaşımız. Ve gerçekten bakanlık vazifesine başladığı andan bugüne kadar yükselerek devam eden özellikle terörle mücadele suç ve suçluyla mücadele, asayişin sağlanması noktasında gerçekten büyük mesafeler katedildi Türkiye'de.” dedi. Öte yandan, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, “Süleyman Soylu'yu hedef aldığınız zaman Türkiye'yi hedef alıyorsunuz. Hedef Süleyman Soylu üzerinden bütün Türk Milleti.” değerlendirmesinde bulundu.

2 yıl önce

Dışişleri'nden İsrail'e sert tepki

Dışişleri Bakanlığı, İsrail güvenlik güçlerinin aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu bazı Filistinlilerin insan onurunu rencide eden görüntüler eşliğinde gözaltına alınmasını kınadı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: Karar, İslam karşıtlığının ve Müslümanlara yönelik tahammülsüzlüğün Avrupa'da kurumsal ve hukuki bir kimliğe kavuşturulma çabalarının yeni bir örneğini oluşturmaktadır. Müslümanların hoşgörüsüzlük, nefret söylemi ve hatta şiddete maruz kaldıkları, yaygın şekilde damgalandıkları ve sosyo-ekonomik alanlarda dışlandıkları, özellikle Müslüman kadınların bu durumdan daha da olumsuz etkilendikleri bir vakıadır. DİN ÖZGÜRLÜĞÜ YOK SAYLIYOR İnkarı mümkün olmayan ve geçmişteki acı tecrübelerden ders alınmadığını gösteren bu tehlikeli eğilim Irkçılık ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonunun (ECRI) ve Birleşmiş Milletler Din ve İnanç Özgürlüğü Raportörü'nün raporlarında da vurgulanmaktadır. Hal böyleyken, Avrupa'yı rehin alan İslam düşmanlığının, ırkçılığın ve nefret zehrinin giderek yükseldiği bir dönemde, ABAD kararı, din özgürlüğünü yok saydığı gibi, ayrımcılığa da zemin ve hukuki kılıf kazandıracak bir nitelik taşımaktadır. Hukuken ve vicdanen yanlış, körükleyeceği İslam düşmanlığı bakımından tehlikeli söz konusu kararı kınıyoruz

2 yıl önce

Gara Şehidi Vedat Kaya'nın babasından Kılıçdaroğlu'na sert tepki

Diyarbakır'da evlat nöbeti tutan aileler Gara Şehidi Vedat Kaya'nın evine bayram ziyaretine geldi. Şehit polis memuru Vedat Kaya'nın babası Şehmus Kaya, ziyaret esnasında Selahattin Demirtaş'ın hakkının ihlal edildiğini iddia eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na tepkisini dile getirdi. Diyarbakır'da evlat nöbeti tutan aileler Gara'da şehit edilen polis memuru Vedat Kaya'nın baba evine bayram ziyaretine geldi. Ziyaret esnasında baba Şehmus Kaya Selahattin Demirtaş'ın hakkının ihlal edildiğini iddia eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki gösterdi. Baba Kaya, çocuklarının hakkını savunmayan Kılıçdaroğlu'na kendi haklarının nerede olduğunu sordu. Bu Kurban Bayramında da şehit ailelerini yalnız bırakmadıklarını kaydeden Süleyman Aydın, "Biz evlat nöbeti turan anne ve babalar olarak sonuna kadar şehit ailelerimizin yanındayız. Şehmus amcamızı ve Emine annemizi yalnız bırakmadık geldik, buraya bayramlaşmaya. Şehit ailelerimizin yanındayız. Çünkü en iyi onlar bizi anlar, bizde onları anlarız. İyi bilsinler ki sonuna kadar HDP ve PKK ile mücadele edeceğiz. İyi bilsinler ki biz şehit aileleri ile biriz ve hepimiz mağduruz" dedi. "Selahattin Demirtaş'ın hak ihlali varsa bunların hakkı nerede?" Herkes teşekkür eden baba Şehmus Kaya ise "Bizi hiç yalnız bırakmıyorlar. Onlarında çocukları evlattır. Sonuçta her ne şekilde bu alçaklar bu çocukları almış ise benim zoruma giden şudur, ana muhalefet partisi başkanı Kılıçdaroğlu diyor ki Selahattin Demirtaş hakkı ihlal ediliyor. Peki bu insanlar 2 seneyi geçti evlat nöbeti tutuyor. Bunların hepsi mi yalan söylüyor? Onun hak ihlali varsa bunun hakkı nerede? Kılıçdaroğlu bunların hakkı nerede? Sen bir evladı okut, büyüt, sonra iki çapulcu gelsin silah zoruyla dağa kaldırsın. O mağaralarda, o bataklığa düşen insanlardan kim kurtuldu ki? Bak 6 sene benim çocuğumu silah zoruyla aldı ve şehit etti. Bizim hakkımız nerede? Bir seferde o kürsüye çık deki, HDP sen bu ailelerin hakkını vereceksin, ya kınayacaksın ya da vereceksin" diye konuştu. "Selahattin Demirtaş bir teröristtir" "Sana Mardin'de oy çıkmaz" diyen Kaya, "Biz ölmedik daha Kılıçdaroğlu. Bizim için hiçbir şey yapmadın. Bir kere olsun sen o kürsüye çıkıp da demedin bunların çocukları polis, asker, diğerleri sivil, çoluk çocuk bunları niye dağa kaldırıyorsun? Bunları niye şehit ediyorsun. Bunu bir kere söyle içimiz biraz rahatlasın. Neymiş, Selahattin Demirtaş hakkı ihlal edilmiş. Hadi oradan ne hakkı? Selahattin Demirtaş bir teröristtir. Biri Kuzey Irak'tan polisimizi, askerimizi şehit ediyor diğeri Trakya'dan bizi şehit ediyor. Son ferdim kalana kadar PKK ve HDP ile mücadele edeceğim. Bu ailelere de elimden ne gelirse yardım edeceğim" şeklinde konuştu.Hiçbir zaman Şehmus Kaya'yı, Şevket Altıntaş'ı ve Cennet Abla'yı unutmayacaklarını dile getiren Celil Bektaş da "Her zaman ölene kadar yanlarındayız. Şehmus Kaya bütün dünyaya başkaldırdı. Değil HDP'ye Amerika'ya İsrail'e başkaldırdı. Biz de onların yanındayız. Bir Vedat gider bin tane Vedat kazanırız. Hepimiz Kürt'üz ama Amerika'nın, İsrail'in kürdü değiliz. Bunlar alçaktır. Bunları alçakça şehit ettiler. Ben buradan HDP'ye sesleniyorum. HDP kendine gelsin. Bizi kullanmasınlar. Beni bir Kürt olarak kullanmasınlar" dedi. Aileler ev ziyaretinin ardından şehit polis memuru Vedat Kaya'nın Selen Şehitliği'nde bulunan kabri ziyaret ederek dua okudu.

2 yıl önce

Fahiş zam isteği reddedilince sinirlerine hakim olamayan İmamoğlu'na sert tepki: Böyle kibirli başkan görmedim

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) toplantısında, toplu ulaşımda kullanılan elektronik bilet fiyatlarına yüzde 15 zam yapıldı. UKOME toplantısı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun başkanlığında İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğünce (TUHİM), enflasyon, yakıt giderleri, asgari ücretin artışı gibi nedenlerle ulaşım ücretlerine yüzde 24,12'lik zam talep edildi. İBB Başkanı İmamoğlu da toplu ulaşıma yapılan sübvanseler, gelir ve gider kalemlerini içeren bir sunum yaparak talep edilen zammın ekonomik gidişatın sonucu olduğunu söyledi. İBB'nin toplu taşımaya 2,3 milyar TL sübvansiyonu olduğunu belirten İmamoğlu, bu rakamın bütçenin yüzde 8'ine denk geldiğini aktardı. İmamoğlu, ayrıca zamları her yıl temmuz ayında yapmak istediklerini kaydetti. İstanbul Taksiciler Esnaf Odası (İTEO) Başkanı Eyup Aksu, en son aralık ayında zam aldıklarını belirterek, tüm taşıma araçlarına aynı oranda ve aynı dönemde zam yapılmasını talep ettiklerini dile getirdi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 1. Bölge Müdürü Temsilcisi Serdar Yücel ise toplu ulaşımın sübvanse edilmesinin önemine değinerek, yüksek zam yapılmasının vatandaşları bireysel araçlara yönelteceğini ve trafiği artıracağını belirtti. Yücel, zam tekliflerinin yüzde 15 olduğunu kaydetti. Konuşmaların ardından İBB Başkanı İmamoğlu yüzde 24,12'lik ve yüzde 15'lik teklifleri ayrı ayrı oylamaya sundu. TUHİM'in yüzde 24,12'lik teklifi oy çokluğu ile reddedilirken, yüzde 15'lik teklif oy birliği ile kabul edildi. Toplu ulaşım ücretlerine daha önce 6 Şubat 2020'de yüzde 35 oranında zam yapılmıştı. Uygulamaya konulan yüzde 15'lik zamla 3,50 TL olan tam elektronik bilet 4,025 TL'ye, 1,70 TL olan öğrenci bileti ise 1,95 TL'ye çıktı. İMAMOĞLU İLE KURUL ÜYESİ TARTIŞTI Oylama sonrası İmamoğlu, toplantıya 10 dakika ara verdi. Aranın ardından İmamoğlu salona dönmezken toplantıya İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar başkanlık yaptı. İmamoğlu'nun toplantı süresince tartışma yaşadığı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 1. Bölge Müdürü Temsilcisi Serdar Yücel, "17 yıl belediyede çalıştım, böyle kibirli bir başkan görmedim." ifadelerini kullandı. Salon kapısından geri dönen İmamoğlu, Yücel'in üzerine yürüyerek "Arkamdan ne dedin duymadım. Ben seni muhatap almadığım için muhatap alınmak mı istiyorsun? Ben kurumunu muhatap alıyorum." şeklinde cevap verdi. İmamoğlu CHP'li belediye başkanları ve bürokratlar eşliğinde salondan çıkarken bazı UKOME üyeleri, "Bizleri üzüyorsunuz, bizlere de saygı duymanız lazım. Çocuk azarlıyor gibisiniz." diye tepki gösterdi. İMAMOĞLU'NDAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ÜCRETSİZ PARK VE ULAŞIM HAKLARINA VETO Ekrem İmamoğlu, CHP ve İYİ Parti gruplarının hayır oyuna karşı AK Parti ve MHP grupları tarafından meclisten geçirilen sağlık çalışanlarının İSPARK'ta ücretsiz park ve ücretsiz ulaşım haklarının uzatılması kararını veto etmesi kararıyla da büyük tepki çekmişti.

2 yıl önce

Haluk Bayraktar'dan BirGün'e sert tepki: Her yıl aynı yalan, aynı iftira

BirGün gazetesi TÜBİTAK ve TEKNOFEST üzerinden algı operasyonuna girişti. Gazete, TÜBİTAK'ın TEKNOFEST için 7.6 milyon TL harcadığını öne sürdü. Atılan iftiraya tepki gösteren Baykar Genel Müdürü ve T3 Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar Twitter hesabından şöyle yazdı: Her Yıl Aynı Yalan, Aynı İftira... 35 teknoloji yarışması, 2 yürütücü, 72 paydaş kurum ile 200 bin yarışmacının başvurduğu dünyanın en büyük teknoloji organizasyonu TEKNOFEST'e atılan bu iftiraları #MilliTeknolojiHamlesi'ne gönül verenler için yargıya taşıyacağım!

2 yıl önce

Devlet Bahçeli’den laiklik tartışmalarına sert tepki: “Ne dine laf söyletir ne de Cumhuriyet’in laiklik sütununu kırdırırız”

İşte MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar: Ülkemiz on yıllar boyunca sığ ve kısır tartışmalarla meşgul edilmiş, gücü ve enerjisi devamlı surette içe dönük konu başlıklarında harcanmıştır. Milli ve manevi değerler eksenine tutunan sert kutuplaşmalar zaman zaman tehlikeli boyutlara ulaşarak milli birlik ve dayanışma ruhuna zarar vermiştir. “İSLAM HOŞGÖRÜ DİNİDİR” Bu esnada birbirimize çatık kaşla bakıyorken, haricimizdeki birilerine, hadiselerin bilenmiş akışına müdahale ve mukabelede ne yazık ki geç kalınmıştır. Köprülerin altından sular hızla akıyorken, hala köprü üzerinde cepheleşme hastalığına maruz kalmak talihsiz ve esef verici gelişmelere davetiye çıkarmıştır. İnanç, mezhep, etnik aidiyet, dil ve köken gerilimlerini taammüden kamçılayan, nihayetinde insanlarımızın gönül ve muhabbet bağlarını koparmak için gerginlikleri körükleyen fırsat düşkünleri işin özünde ateşle oynamışlardır. Bir yanda Laikliği siyasi hesapları için acımasızca istismar edenlerle, diğer yanda barış ve kardeşlik dinimizin evrensel mesajlarını çarpıtanlar, görüntüde ayrı, gerçekte aynı kirli maksada kilitlenmiş bağnaz kafalardır. Bilhassa ifade etmek lazımdır ki, kimin Müslüman kimin münafık; kimin mümin kimin münkir olduğunu tayin ve tefrik etme görevi fani insana verilmiş bir ruhsat değildir. İslam hoşgörü dinidir. Rahmet elçisi Efendimizin hayatı, hadisleri; akıl, adalet ve haysiyetle pekişmiş muamele ve mücadelesi hepimize örnektir. “TAHAMMÜLSÜZLÜK ZEHİRDİR” Huzurlu bir toplum hayatı için hoşgörü altın bir davranış kalıbıdır. Tahammülsüzlük zehirdir, girdiği bedeni ve zihni her zaman mahvedecek, bir süre sonra da nefret salgınına dönüşecektir. Manevi hoşgörü acziyet değil, mükâfatını Allah’tan bekleyen ve dileyen ihlaslı bir teslimiyet halidir. Bununla birlikte hoşgörü demek; hiç kimseyi ayıplamamak, kırıcı ve aşağılayıcı olmamak, farklı inanç ve düşüncelere müsamaha göstermek demektir. Onurlu ömründe Resullullah kötülüğe bile kötülükle cevap vermemiştir. Nitekim hoş gören her zaman hoş görülmeye müstahaktır. Camilerimizin, mescitlerimizin, cemevlerimizin sahte anlaşmazlıkların ve sanal ihtilafların merkez üssü haline getirilmesi ağır bir vebaldir. Onun ölüsü camiye girmemeli, bunun cenaze namazı kılınmamalı çağrıları Allah’ın rahmet ve merhametiyle ters düşmektir. Elbette böylesi bir tablonun sonu uçurum, sonucu felakettir. En iyisini hakkıyla bilen Cenab-ı Allah’tır. Din değiştirmedikten ve bazı haller zuhur etmedikten sonra bir Müslüman’ın ölüsüne veya dirisine nasıl yaklaşılacağı, nasıl davranılacağı bellidir. Sevmediğimiz birisinin Camiye sokulmasına, cenaze namazının kılınmasına itiraz etmek demek Türk ve İslam düşmanlarının oyununa gelmek demektir. “LAİKLİK DİNSİZLİK DEĞİLDİR” Düşüncesini, fikriyatını, fiillerini, söylediklerini, yazdıklarını tasvip etmediğimiz her insanın, insan olmaktan kaynaklanan hakları vardır ve herkes bu haklara saygıyla mesuldür. Allah indinde üstünlük takvadadır, kalpleri bilen ve gören yalnızca Allah’tır. Son zamanlarda gazetelerde ve televizyon ekranlarında baş gösteren kaygı verici kamplaşmanın devamı, hatta genişlemesi halinde milli ve manevi hayatımız bir plan dahilinde yürütülen tahrik ve taciz kampanyalarının girdabına kapılacak, bunun bedeli de vahim olacaktır. Bugünkü nazik ve hassas dönemde, Diyanet İşleri Başkanlığımızı ve Laikliği eş zamanlı olarak sıcak tartışmaların içine sürüklemek Türkiye’nin aleyhine kulis yapan, yıkım senaryosu hazırlayan zalim mihrakların eline koz vermektir. Türkiye bu karanlık tünelden süratle çıkmalıdır. Bir başka sorun ise Laikliğin Anayasa’dan çıkarılma meselesidir. “NE DİNİMİZE LAF SÖYLETİRİZ, NE DE CUMHURİYET’İN LAİKLİK SÜTUNUNU KIRDIRIRIZ” Bu görüşü seslendiren veya destek verenler Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş temellerini dinamitlemek isteyen, kurucu emanetleri kundaklamak için gün sayan hastalıklı ve hasarlı zihniyetlerdir. Laiklik dinsizlik değildir. Kavramsal çatısı dinle çatışmalı da görülmemelidir. Türkiye laik, sosyal ve hukuk devletidir. Millet, Müslümandır. Herkesin dini inanç ve vicdan hürriyetine hürmet duymak asıldır. Bilinmelidir ki, ne dinimize laf söyletiriz, ne de Cumhuriyet’in Laiklik sütununu kırdırırız. Kötü niyet sahipleri sabırları sınayıp sınır ihlali yaparak milletimizin sinir uçlarıyla oynamaya kalkışmamalıdır. Din Allah’ındır, Müslüman Türk milleti mukaddesatı üzerinde karalama yapmak için devreye girenlere müsaade etmeyecektir. Hiç kimse üstüne vazife olmayan konularda fetva makamı gibi hareket etmeye heveslenmemeli, 2023 vizyonumuzun hızını yapay gündemlerle kesmeyi de aklından geçirmemelidir.

2 yıl önce

Fulya Öztürk’ten, FOX TV canlı yayınında Fatih Portakal'a sert tepki

Geçtiğimiz günlerde Fatih Portakal'ın kanal yönetimine seslenerek Fulya Öztürk'ün programını eleştirdiği tweetine Fulya Öztürk, canlı yayında cevap verdi. Öztürk "Siz beni oturduğunuz yerden aşağılayamazsınız" ifadelerini kullandı. Fatih Portakal, Twitter hesabından yaptığı bir paylaşımla eski çalıştığı kanala sert tepki göstermişti. Portakal, Celal Bilgin adlı kişinin içinde eşinin olduğunu iddia ettiği cinsel içerikli videoyu canlı yayında açmasıyla gündeme gelen söz konusu program için, "Sadece reyting amaçlı saçma sapan, iğrenç içerikler" demişti. Günlerdir tepki alan Fulya Öztürk bugün yayında çileden çıktı. Öztürk açıklamasında "Nedir bu böyle bilmiş küçümsemeleriniz? 2,5 ayda ne faydanız oldu? Kazandığım parayla kendime hiçbir şey almadım. Siz beni oturduğunuz yerden aşağılayamazsınız. Çoğunuz ekmek yediğiniz yere laf ediyorsunuz. Başkaları ensest ilişki işlerken 15 gün o konuyu masaya yatırırken neden sesiniz çıkmadı" diyerek ateş püskürdü. Olayın çarpıtıldığını söyleyen Öztürk, yayında videonun ekrana yansımadığını, programdaki görevlilerin işlerini yapabilmesi için izlemek zorunda olduklarını ve kendisinin de izlemediğini iddia etti.  "BEN BURALARA HİÇBİR YERİMİ AÇMADAN GELDİM" Öztürk, "Attığı manşete bak; 'Pornografik görüntü izletti.' Bak kardeşim cuma günündeki programda rahatsızlık verdiysem, şahsım ekibim adına özür diliyorum. Fakat bir videodan bahsediyor ya bu çocuk. Orada iz var diyor. Bunların hepsi gerçek. Ama öyle bir algı yapılıyor ki... 'Bu da oldu.' Türk televizyonlarında neler oldu ben sayayım mı?  "BEN BURALARA KİMSENİN TORPİLİYLE GELMEDİM" 'Bir kız çıkıyor hemen onu öldürelim boğazlayalım boğalım... Linç edelim yaşamasın. Bir kız çıktı çünkü iyi bir şeyler yapıyor.' Ben buralara hiçbir yerimi açmadan geldim. Hiçbir yerimi ortalara sermeden. Hiç kimsenin sevgilisi osu busu olmadan. Sıfır torpilsiz, emeğimle çoğu zaman kimsenin gidemediği yerlere giderek... " diye konuştu.

2 yıl önce

Şehit ailelerinden Başak Demirtaş'ın canlı yayına çıkarılmasına sert tepki: Siz teröristsiniz

15 Temmuz Demokrasi Şehitleri, Gazileri ve Terör Mağdurları Derneği Genel Başkanı Abbas Gündüz, Başak Demirtaş'ın Fox TV ekranlarına çıkarılmasının pişkinliğin ötesinde milleti incitmek olduğunu söyledi. Gündüz, "6-8 Ekim 2014 tarihinde HDP’nin talimatı ile terör örgütü yandaşlarının 35 il ve 96 ilçede gerçekleştirdiği saldırılarda 2 polis şehit olurken, 37 kişi hayatını kaybetmişti. Diyarbakır'da ihtiyaç sahiplerine Kurban Bayramı'nda et dağıtmak isteyen Yasin Börü ve 3 arkadaşı, bir grubun silah, taş, sopa ve kesici aletli saldırısına uğramaları sonucu sığındıkları binanın üçüncü katında linç edildi. Bebek katili PKK terör örgütü yandaşlarının saldırıları bunlarla sınırlı kalmadı. Ayrıca çok sayıda ev ve iş yeri ile okul, Kur'an kursu, kültür merkezi, müze ve yurt binasında hasar oluştu. Bu saldırıların devlete maliyeti 300 milyon liranın üzerinde olurken olaylar nedeniyle zarar gören esnafa devlet tarafından yaklaşık 50 milyon liralık ödenek sağlandı." dedi. "SİZ TERÖRİSTSİNİZ" Gündüz, sözlerini şöyle sürdürdü: "7 yıl önce eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 'Sokağa inin' çağrısı üzerine başlayan 6-8 Ekim olaylarının yıl dönümünde, Demirtaş'ın eşine televizyon ekranlarında 'O hiç pişman olmadı' dedirtmek pişkinliğin ötesinde bu milletin ruhunu incitmek, kasıtlı bir şekilde terör propagandası yapmaktır. Sizi asla ne Kürt ne Türk olarak kabul etmiyoruz. Siz teröristsiniz."

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 27 28